Marmara Adaları Marmara Denizi’nin güney batısında ada topluluğu Kapıdağ Yarımadası ile Şarköy arasında sığ bir deniz alanında yer alır. Marmara Denizindeki Adaların en büyüğü,ismi Mermer veya Marmor’ dan gelen Marmara Adası yaklaşık 110 km2’lik bir alana sahiptir. Adanın en yüksek yeri Radar Tepe olarak da bilinen İlyas Tepenin adeta denize kafa tutarcasına yükselişi, vahşi ve sarp görünümü yaşam dolu iklimi, suyu, denizi ve nihayet denizle kaynaşmış insanıyla özel bir konum ve niteliğe sahiptir.

Doğal güzelliği bozulmamış olan adada zeytin ağaçları, fıstık ağaçları, ceviz ağaçları ve çınar ağaçları ile zengin ormanın insanlara yaşattığı rahatlık dillerde dolaşmaktadır.

Ada’da ilk yerleşme antik çağda Miletoslularca kurulmuş olup bir deniz kolonisi olarak kurulan adalara 15. yy.’ dan itibaren Türkler yerleşmişlerdir. Ada halkının çoğunluğunu oluşturan Rumlar yüzyıllarca Türklerle yan yana yaşamışlardır. Lozan Anlaşmasının Mübadele maddesi hükümlerince Rumlar Yunanistan’a gitmek zorunda kalınca Ada’ya özellikle Karadeniz Bölgesinden gelenler ile Girit Adasından mübadele ile gelenler yerleştirilmiştir.

Çınarlı Köyü, isminden de anlaşılacağı gibi yüzyıllara meydan okuyup günümüze kadar ayakta kalmayı başaran, tarih eser niteliğindeki çınarlarıyla ünlüdür. Köyün Rumlar zamanındaki bağlarının, badem ve zerdali ağaçlarının çok yakın zamana kadar korunduğu köyde 1950 yılına kadar bağları işlemiş köylüler; bu bağlarda yetiştirilen şaraplık üzümü Avşa’ ya, diğer üzümleri de pekmez yapıp Tekirdağ’a satarlarmış. Sonra balıkçılık oldukça ilerlemiş, hatta bir zamanlar kılıç balığı bile varmış.

Köy ince kumlu sahil şeridine sahip, temiz berrak deniziyle sakin, doğa ile baş başa kalmak aynı zamanda denizin tüm nimetlerinden faydalanmak için otel, motel, pansiyon gibi turistik tesisleri ile tam bir tatil köyüdür.

Gündoğdu Köyü, dantel gibi koylar üzerine kurulmuştur. Küçük ve şirin bir balıkçı köyüdür. Tarihi evleriyle ve sokak çeşmeleriyle mistik bir havaya sahip olan bu köy, görülmeye değer mavi deniziyle, çam ağaçları ile el değmemiş turistik köylerimizden birisidir. Rumlar zamanında 450 haneyle adanın en kalabalık köyüymüş. Yamaçlardaki arazilerde üzüm bağları olan köyde 4 tanede şaraphane bulunuyormuş. Ancak denizci olan Yeniköy sakinleri ne zeytin ne de üzüm ile ilgilenmediklerinden zeytin giderek azalmış, bağlar yok olmuş, şaraphaneler kapanmıştır.

Asmalı Köyü, adanın son İstanbul çıkış noktası olması nedeniyle yat turizmine oldukça elverişlidir. Turizmin yanında zeytincilik ve balıkçılıkta oldukça gelişmiştir. Eski ahşap Rum evlerinin hala kullanıldığı Asmalı Köyünün birazı Pomak çoğu Karadenizli olan sakinleri geçimlerini çam toplayarak ve balıkçılık yaparak sağlamaktadırlar. Rumlardan kalan bu eski tahta evler tarihten birer sayfa gibi duvarlarına yapılan resimleri asırlardır korumaktadırlar.

Topağaç Köyü, adanın tarımsal faaliyetlerine en elverişli ve adanın sebze ihtiyacının önemli bir kısmını sağlayan köyüdür. Ovalarında yetişen doğal, taze sebzelerinin lezzeti ada halkının tercihidir. Bunun yanında geniş bir plaja sahip olan Topağaç köyü eşsiz bir güzelliğe sahiptir. Köy halkı tarım ve hayvancılıkla uğraşarak pek çok insana nasip olmayan doğal hayatın ve eşsiz doğa güzelliklerinin sefasını en iyi şekilde sürdürürken, turizme yabancı kalmamıştır. Pek çok tatilci bu köyde yazlık sahibi olmak için uğraşmaktadır.

Saraylar, Başka bir deyişle Mermerci kenti..
M.S. 2-3 yüzyıllarına inen en erken buluntular Mermer ocaklarının tarihini Roma devrine kadar götürüyor. Yani bin sekiz yüz yıldır mermer çıkarılıyor Saraylardan. Burada çıkartılan mermerler dünyaca ünlüdür. M.Ö 4 yy.’ da Ephesos’nun ünlü Artemis Tapınağının sütunlarında ve Halikarnessosos satrapı Mausolos sarayında Saraylardan çıkartılan bu mermerler kullanılmıştır. Saraylarda bir açık hava müzesi bulunmaktadır.

Marmara Adası dağ sporları ve avcılık için idealdir. Ayrıca bu dağlarda şifalı otlar (Kekik,Ada çay, Kuşburnu,çeşitli salatalık otları) bulunmaktadır. Ada halkı bu otları toplayarak turizme katkıda bulunmaktadırlar. İlçenin sahil bandında bulunan asırlık çınar ağaçları ve altına kurulmuş çay bahçeleri adaya her gelen insanın hafızasında iz bırakmıştır. Ada halkı yaz sezonu ile beraber gelecek ziyaretçiler için hazırlık yaparlar. Bu onlar için vazgeçilmez bir uğraş, zevk haline gelmiştir.

Marmara Adası Otelleri, Motelleri, Pansiyonları ve diskoları, pek çok eğlence yerleri ile ideal bir tatil merkezidir. Günümüzde gittikçe artan deniz kirliliğine rağmen denizi, plajları temiz ve eşsiz güzelliktedir.

En iyi Marmara Adası restoranları

  1. Erhan Restaurant: Sıcak yüzlülüğüyle sizi karşılayacak olan bu restoran peynirli patlıcan ve ızgara balıklarıyla damağınızda hatrı sayılır bir iz bırakacaktır.
  2. Birol Restaurant: Harika midye dolmalarıyla ve güler yüzlülüğüyle kalbinizi kazanacak bir restoran.
  3. Marmara Pide Salonu: Adından da anlaşılacağı üzere pide yemek için biçilmiş kaftan mükemmel bir restoran.
  4. Pehlivan Restaurant: Hem öğle hem akşam yemekleri için gelebileceğiniz çeşitliliğinden geçilmeyen bu yer çoğu kişinin vazgeçilmezi haline gelmiştir.